Instagram Artık Sadece Hikâye Değil - Bir Gerçeklik Tasarımcısı
Yazının Giriş Tarihi: 25.10.2025 20:31
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.10.2025 20:33
Bir zamanlar filtrelerle oynardık; şimdi gerçekliği yeniden yazıyoruz.
Instagram, yeni yapay zekâ destekli düzenleme aracını sessizce tanıttı. Artık yalnızca poz vermiyoruz — evreni yeniden kurguluyoruz. Bir komutla gökyüzü değişiyor, saç rengi sabaha uyuyor, yüzümüzün ifadesi bile duygularımıza değil, dileğimize göre biçim alıyor.
Bu kulağa büyü gibi geliyor, ama aslında bu büyü insanın elinden çıkma. Meta’nın yeni AI aracı, her kullanıcıya küçük bir tanrısallık hissi veriyor: “İstediğin sahneyi yarat.” İşte asıl tehlike burada başlıyor — çünkü bir noktada artık hatırlamayacağız, hangi kare bizimdi, hangisini sistem bizim yerimize yarattı?
Yine de bu bir felaket değil. Bu, görsel kültürün yeni doğumu. Eskiden bir kare yakalamak sabır isterdi; şimdi duyguların hızıyla üretim yapıyoruz. Bu da gösteriyor ki teknoloji, kadının elinde sadece bir araç değil — bir anlatı biçimi. Ve belki de bu çağ, kadın kaleminin yeniden gücünü gösterdiği çağ olacak: duygunun zekâyla birleştiği, estetiğin algoritmayı yuttuğu çağ.
Artık hikâyeler değil, yapay zekâ tarafından yeniden yazılmış hayatlar anlatılıyor. Bizim görevimiz — insan kalmanın sanatını hatırlamak.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ebru Yiğit
Instagram Artık Sadece Hikâye Değil - Bir Gerçeklik Tasarımcısı
Bir zamanlar filtrelerle oynardık; şimdi gerçekliği yeniden yazıyoruz.
Instagram, yeni yapay zekâ destekli düzenleme aracını sessizce tanıttı. Artık yalnızca poz vermiyoruz — evreni yeniden kurguluyoruz. Bir komutla gökyüzü değişiyor, saç rengi sabaha uyuyor, yüzümüzün ifadesi bile duygularımıza değil, dileğimize göre biçim alıyor.
Bu kulağa büyü gibi geliyor, ama aslında bu büyü insanın elinden çıkma. Meta’nın yeni AI aracı, her kullanıcıya küçük bir tanrısallık hissi veriyor: “İstediğin sahneyi yarat.” İşte asıl tehlike burada başlıyor — çünkü bir noktada artık hatırlamayacağız, hangi kare bizimdi, hangisini sistem bizim yerimize yarattı?
Yine de bu bir felaket değil. Bu, görsel kültürün yeni doğumu. Eskiden bir kare yakalamak sabır isterdi; şimdi duyguların hızıyla üretim yapıyoruz. Bu da gösteriyor ki teknoloji, kadının elinde sadece bir araç değil — bir anlatı biçimi. Ve belki de bu çağ, kadın kaleminin yeniden gücünü gösterdiği çağ olacak: duygunun zekâyla birleştiği, estetiğin algoritmayı yuttuğu çağ.
Artık hikâyeler değil, yapay zekâ tarafından yeniden yazılmış hayatlar anlatılıyor. Bizim görevimiz — insan kalmanın sanatını hatırlamak.